KATEGORİ


Edebiyat

Japon Edebiyatının Zevki

Donald Keene

Japon Edebiyatının Zevki

Çevirmen: Dr. Naoki Yamamoto - Sevde Öztürk

Kategori: Edebiyat

Belki de kiraz çiçeklerinin en büyük cazibesi, kendilerine has güzellikleri değil, çabuk bozulabilmeleridir…” Japonlar neden bir çiçeğin rengarenk açtığı en güzel anına değil de henüz açmamış tomurcuklara ya da dökülme anlarına hayranlık beslemiştir? Neden ışıl ışıl parladığı zaman değil de bulutların arkasına saklandığında dolunaya şiirler yazılmıştır? Bu soruları yanıtlamak için yola çıkan Amerikalı Japon Bilimci Donald Keene, The Pleasures of Japanese Literature isimli bu eserinde Japon estetik idealini dört ana özellik üzerinden (ima, düzensizlik, basitlik ve bozulabilirlik) okuyor ve Batı’daki estetik anlayışıyla radikal farklılıklarını ortaya koyuyor. Kimi zaman birkaç fırça darbesiyle yetinen Japon resminde, kimi zaman sevgiliye kavuşmayı göz ardı eden Japon şiirinde tam olarak ifade edilmekten kaçınılan duyguların bilerek yarım bırakılan özel bir beğeni anlayışından kaynaklandığını ifade ediyor. Yazarın 1986-87 yıllarında gerçekleştirdiği konferanslarından derlenen Japon Edebiyatının Zevki, Japon kültürü ve edebiyatına merak duyan herkesin mutlaka okuması gereken bir eser. Japon Edebiyatı çalışmalarının duayeni Donald Keene’i, ilk kez Türk okuruyla buluşturuyoruz.

67,00 ₺ 90,00 ₺

Ömr-i Edebi 1: Hakikat ve Hayal

Ahmet Rasim

Ömr-i Edebi 1: Hakikat ve Hayal

Kategori: Edebiyat

Ömr-i Edebî 1’de ‘gerçeğin tüm katmanlarını tetkike çalışan’ Ahmet Rasim’in on iki yıllık hakikat ve hayal yazılarına tanıklık ediyoruz. Yazarın daha önce Malumat ve Hazine-i Fünun gibi süreli yayınlardaki fıkralarından seçtiği ve 1897-1900 yılları arasında dört cilt hâlinde yayımladığı bu eserin ilk iki cildi bir araya getirilmiş ve Latin harfleriyle ilk kez kitaplaşmıştır. Eserde yer alan yazılar tür ve konu bakımından çeşitlilik gösterir. Yazarın mukaddimede “Ömr-i Edebî’de intizam aramam” dediği, aralarında konu bütünlüğü bulunmayan bu yazıların ortak noktası onun eşsiz üslubudur. Fıkradan biyografiye, hatıradan makaleye, hikâyeden mensur şiire, denemeden mektuba adeta bir “tür karnavalı” olan bu eserde Ahmet Rasim’in eşsiz üslubuyla birlikte edebî konulardaki özel dikkatini VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle araştırmacı ve okurlara sunuyoruz.

70,00 ₺ 100,00 ₺

Ağaç Kasidesi: Dil Devrimi’nin Hicvi

Bahanur Garan Gökşen

Ağaç Kasidesi: Dil Devrimi’nin Hicvi

Kategori: Edebiyat

“Neyim şu yepyeni yüzyılda? Şair eskisiyim! O, devrim oğlu, o bir bay, ya ben ne? Dünkü beyim! Şu dünkü bey, hani malûm, yani bir pısırık! Bugünkü Türkçeyi bilmez, lisanı bin yıllık!” Halil Nihad Boztepe /Ağaç Kasidesi’nden Halil Nihad Boztepe’nin Ağaç Kasidesi Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en önemli hiciv metinleri arasında yer alır. Himaye-i Eşcar Cemiyeti’nin isteği üzerine kaleme alınan bu kaside, ilk baskısını 1931 yılında yapar. 1947 yılında genişletilmiş baskısıyla toplumsal eleştirinin dozunu arttırır. Aruz vezniyle yazılan Ağaç Kasidesi, Cumhuriyet’in Dil Devrimi’nin yanında kültür politikalarını da eleştiren bir metindir. Bu metin özellikle 1947 baskısından sonra dönemin süreli yayınlarında pek çok tartışmayı da tetikleyerek hem edebiyatın hem de siyasetin gündeminde yerini almıştır. Halide Edib’ten Vâlâ Nurettin’e, Peyami Safa’dan Hakkı Süha Gezgin’e kadar pek çok ismin hakkında kalem oynattığı bu metin, hem 1931 hem 1947 baskısını ihtiva ederken dönemin süreli yayınlarında çıkan bazı yazıları da okurlarla buluşturuyor. Ağaç Kasidesi’nde, Boztepe’nin ağaç ile dil arasında kurduğu eşsiz bağlantıyı izlerken bu metnin kök ve gelenekle dilin tekamülü arasındaki çizgiyi göz ardı etmememiz noktasında ciddi bir ihtar metni olduğunu fark edeceksiniz. Dil ve edebiyat tarihimiz açısından döneminde pek çok tartışma yaratan bu metni VakıfBank Kültür Yayınları olarak araştırmacı ve okurların dikkatlerine sunuyoruz.

63,00 ₺ 90,00 ₺

Vassaf Bey

Memduh Şevket Esendal

Vassaf Bey

Çevirmen: Ahmet Duran Arslan

Kategori: Edebiyat

“Kızım, size yolladığım birkaç parça eşya bana anamdan kaldı. Benim bir kız kardeşim olmadığı gibi bir kızım da yoktur. Tanıdığım birçok kız, kadın içinde de sizden açık yürekli, daha doğru olup da benim evlat sayabileceğim, kendi yüreğinin temizliğine inanarak sevebileceğim kimsem olmadı. Düşündüm, ana kokusu taşıyan bu şeyleri size bırakırsam rahat öleceğim. Sizi çok beğenmiş bir adamın hatırası olarak bunları alacağınıza, saklayacağınıza inanarak iyi günler görmenizi candan dilerim.” Vassaf Bey, Memduh Şevket Esendal’ın taslak hâlinde kalmış son romanıdır. Yazar, bir mektubunda üzerinde çalıştığı bu romanın herhangi bir tezi olmayan, sade bir hikâye olacağını belirtse de roman 1930’ların Türkiye’sinde devam eden Ankara-İstanbul ikiliğini, toplumsal kategorileri, kadınların kamusal rolleriyle ev içi rollerinin çatıştığı alanları ve ailenin yeni toplum için önemini vurgulayan belli tezlerden kendisini soyutlayamamıştır. Romanın adı Vassaf Bey olsa da belirleyici karakter bir kadındır. Mustafa Şerif Onaran bir yazısında bunun altını şu cümlelerle çizer: “Esendal, yeni bir yapılanmaya geçilen Cumhuriyet döneminde, kadına düşen sorumluluk üzerinde duruyor. Ona göre yeni toplumun en önemli yapı taşı kadındır. Vassaf Bey işte böyle bir kadının, Perihan’ın romanıdır.” Öyküleriyle olduğu kadar romanlarıyla da Türkçenin sesi olmaya devam eden Memduh Şevket Esendal’ın Vassaf Bey romanı VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle okurlarını bekliyor.

35,00 ₺ 50,00 ₺

Bir Genç Efendinin Defterinden

Memduh Şevket Esendal

Bir Genç Efendinin Defterinden

Çevirmen: Abdullah Ezik

Kategori: Edebiyat

“Tahsil bitince ben çalışmaya başlayacağım. Oysa ben çalışmak istemiyorum. Ben evde oturmaktan hoşlanırım. Ufak bir bahçe, alçak bir duvar, boş bir sokak! Benim elimde bir dikiş ara sıra bu boş sokağa bakmak, küçük evimin sessizliğini dinlemek için ölüyorum.” “Sayı mı, Yazı mı?”/ Memduh Şevket Esendal Cahit Külebi, Memduh Şevket’ten bahseden bir yazısında şöyle diyor: “Hikâyelerindeki kişilerden konuşurken sanki vaktiyle tanıyormuş da öylece yazmış sanılırdı. Halbuki hiçbirini tanımadığını, hikâyecinin gördüğü kişileri değil, ele aldığı kişilikleri yazmaya çalışması gerektiğini, kendisinin sanatçı olmadığını eklemeyi de unutmayarak söylerdi. Bir dostundan söz açmış gibi gülerek, muhabbetle onlardan konuşurdu.” Bir Genç Efendinin Defterinden kitabında bir araya gelen öykülerinde Memduh Şevket, karakterleriyle dostluğunu sürdürüyor. “Ben aynaya, insana benziyor muyum diye bakarım” diyen yazarın hikâyelerinde sesleri, yüzleri, aydınlık ve karanlık taraflarıyla kendi aynalarına dönüp bakan insanları seyretmeye devam ediyoruz.

31,50 ₺ 45,00 ₺

Bir Liranın Başından Geçenler

Kemal Ragıb Enson

Bir Liranın Başından Geçenler

Kategori: Edebiyat

“Şöyle etrafınıza göz gezdirdiğiniz zaman bir lira için birbirine darılan, bir liranın hatırı için mürailik eden, yalan söyleyen, boyun eğen, nice küçüklüklere katlanan, gene o lira için başkalarının rahatını kaçıran, kuyusunu kazan kaç bin kişiye rasgelirsiniz? Hep o, bir tek lira için birbirini bıçaklayan insanlar, bir tek lira için kardeşini boğan, babasını boğazlayan mahlûklar bile görülmüştür. Bir tek liranın etrafında bazen ne büyük esrar kümeleniyor; bir tek lira bazen ne karışık esrarı çözebiliyor! Bu, bir tek lira bendim işte... Fakat bütün bu saltanatı bu gece kaybettim!” Kemal Ragıb Enson’un 1932’de tefrika ettiği ve ilk defa kitaplaşan Bir Liranın Başından Geçenler edebiyatımızda daha önce benzeri görülmemiş bir fikrin etrafında kurulmuştur: 1930’ların İstanbul’undaki olaylar, hâller, arzular, ihtiyaçlar o dönem dolaşımda olan en küçük kâğıt para olan 1 liranın gözünden ve sesinden anlatılır. Farklı sosyal katmanlardan, sınıflardan, cinsiyetlerden insanları bir araya getiren para, bu romanın esas öznesidir. 1 lira, sokakları, dükkânları, evleri, meydanları, tramvayları, metruk yapıları, kumarhaneleri, batakhaneleri, muayenehaneleri, şantiyeleri dolaşırken hikâyeler, insanlar, arzular ve hırslar da birbirine dolaşır. Paranın tedavüle girişinin ve tedavülden çıkışının bu benzersiz anlatısı aracılığıyla okurlar, dönemin insan ilişkilerini, kültürel gerilimlerini ve ekonomik vaziyetini takip edebilirler.

56,00 ₺ 80,00 ₺

Miras

Memduh Şevket Esendal

Miras

Çevirmen: Ahmet Duran Arslan

Kategori: Edebiyat

Memduh Şevket’in 1925’te Meslek gazetesinde tefrika edilmeye başlanan Miras romanı, Silahtar Ali Paşa ve ailesini ele alan bir yozlaşma, çürüme ve dağılmanın hikâyesidir. Romanda II. Meşrutiyet dönemi öncesinin siyasi gerilimleriyle aile bireyleri arasındaki çatışmalar, menfaat arayışları ve ahlaki yozlaşma iç içe verilmiş, böylelikle toplumsal ve bireysel dönüşümlerin girift yansımaları üzerine düşünme imkânı ortaya çıkmıştır. Değişen yaşam biçimleriyle ortaya çıkan karşıtlıkları gözlem gücüyle birleştiren Esendal, Miras’ta kurduğu atmosferle edebiyatımızın en temel izleklerinden olan mekânın ve ailenin dağılışını bir kez daha gözler önüne seriyor. “Miras, bizde henüz hiçbir numunesi görülmemiş bir romandır. İçinde memleketin gözlerden ve hafızalardan büsbütün silinmekte olan eski hayatı çok kuvvetli ve bilhassa canlı tablolar hâlinde tespit edilmiştir. Bilâ-tereddüt iddia edebiliriz ki son yarım asırlık nesil içinde Türk edebiyatının İstanbul hayatının ince hususiyetlerini tarihe edebî vesikalarla tespit edebilecek bundan kuvvetli bir roman yazılmamıştır. Aynı zamanda gazetemizin mesleğine muvafık bir tarzda içtimai bir tetkiki ihtiva eden bu eser, hem çok meraklı hem de çok faydalı bir teliftir.” 15 Kânunuevvel 1925, Meslek gazetesi

30,80 ₺ 44,00 ₺

Shackleton'ın Serüveni

William Grill

Shackleton'ın Serüveni

Çevirmen: Ömer Yasir

Kategori: Edebiyat

8 Ağustos 1914’te, Ernest Shackleton ve cesur mürettebatı Güney Kutbu’nun geniş kara parçasını, Antarktika’yı aşmak üzere yola çıktı. Shackleton’ın çıktığı bu destansı yolculuk, 1888-1914 arası dönemde Antarktika’ya yapılan keşif seferlerinin sonuncusu olacaktı. Onun hikâyesi akla gelmeyen tehlikelerin, macera dolu günlerin ve her şeyden önce sabrın ve dayanıklılığın hikâyesidir.

101,50 ₺ 145,00 ₺

Mendil Altında

Memduh Şevket Esendal

Mendil Altında

Çevirmen: Abdullah Ezik

Kategori: Edebiyat

Memduh Şevket Esendal, Mendil Altında’ki öykülerinde sıradan hayatların gündelik telaşlarını sade ve gerçekçi bir üslupla dile getirmeye devam ediyor. Edebiyatta yalınlığın gücüne yaslanan Esendal’ın öyküleri hem akıcı Türkçesi hem de gözlemci gerçekçiliğiyle Türk hikâyeciliğindeki benzersiz yerini bugün de korumaya devam ediyor. Karakterleri bir kamerayla izliyormuşuz hissini veren anlatı dünyasında yaşlılar, çocuklar, kadınlar, doktorlar, memurlar, paşalar ve işçiler yer alırken Esendal, öykülerindeki sahneleri hayattan bir kesit olarak sunuyor. Telaşlar, sıkıntılar, krizler ve iyiliklerle örülü, hayatın kendisi gibi ne iyi ne de kötü anların egemen olduğu bir anlatı evreni inşa ediyor. Hayatın akışının her şeye rağmen devam ettiği öykülerinde kendisinin de söylediği gibi: “Her şey yerli yerinde, hayat her vakit olduğu gibi.”

29,40 ₺ 42,00 ₺

Ayaşlı ile Kiracıları

Memduh Şevket Esendal

Ayaşlı ile Kiracıları

Çevirmen: Ahmet Duran Arslan

Kategori: Edebiyat

Benim “Ayaşlı” ise bugünkü cemiyetimizin şiddetli bir tenkididir. Ah! Ne olurdu, şunu daha bir yıl yazsaydım. Memduh Şevket Esendal Ayaşlı ile Kiracıları romanı, dokuz odalı bir apartman katından sızan insanlık hâllerine odaklanıyor. Memduh Şevket’in 1934’te Vakit gazetesinde tefrika edilen bu romanı, farklı meslek grupları ve kültürlerden gelen insanların, sadece insanların değil, geçmiş yaşantıların, dönüşen hayatların da karşılaşmasına imkân veriyor. Dokuz odalı bu büyük “ev”, bir araya gelmesi mümkün olmayan insanların ve deneyimlerin karşılaşma mekânı olarak anlam kazanırken insanlık hâllerinin çeşitli cephelerini resmederek aynı zamanda erken Cumhuriyet döneminin toplumsal bir panoramasını da çiziyor. Odaların ve bireylerin hikâyesi Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan dönüşümlerin de izlekleriyle zenginleştiriliyor. Memduh Şevket, evden ziyade tekinsiz ve geçici bir mekân olarak çizilen apartmandaki insanların hikâyelerini anlatırken gerçeklikle olan bağını hiç yitirmiyor.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Para

Ahmet Midhat

Para

Çevirmen: Çeviri - Hazırlayan: Fatih Altuğ

Kategori: Edebiyat

Sulhi, dünya denilen şeyin paradan ve para sayesinde sürülecek zevklerden, sefalardan ibaret bulunduğuna kanaat etmiş bir adamdır. Bundan başka hiçbir şeye zihnini yönlendirdiği yoktur. Vahdeti ise aksine alakasını bir kıza değil bir zekâya yöneltecek derecelerde filozof ve parayı, insani erdemlerin tabii sonucu olan aşağı bir şey sayacak mertebelerde kanaatkâr bir adamdır. On dokuzuncu yüzyıl Osmanlı edebiyatının en önemli figürlerinden biri olan Ahmet Midhat Efendi aynı zamanda Osmanlı modernleşme sürecinde belirleyici bir role sahiptir. Girişimci pratikleri ve söylemleriyle de ön planda olan Ahmet Midhat, Felatun Bey ile Rakım Efendi romanındaki aşırılık ve itidal üzerinden kurduğu ikili karşıtlığı, 1887’de yayımlanan Para romanında Sulhi ve Vahdeti karakterleri üzerinden çeşitlendirerek geliştirir. Mekteb-i Tıbbiye’de okuyan bu iki mektep arkadaşını zamanla birbirinden ayıran yegâne meta, paradır. Parayı mutlaklaştıran ya da araçsallaştıran karşıt eğilimler bu karakterlerin ilişkisini kat ederken Osmanlı’nın eğitim politikalarına, ekonomisine, gündelik hayatına, eğlence mekânlarına ve tüketim pratiklerine de yer verilir. İnsanın dünyadaki itibarı ile ekonomik itibarı arasındaki girift ilişkileri gözler önüne serilmekle birlikte kurduğumuz ilişkilerde, atfettiğimiz anlamlarda, verdiğimiz isimlerde saklı olan hakikat ve kurmaca bağlarına da dikkat çekilir. “Çalışma”, “sermaye”, “birikim” ve “girişim” gibi kavramları, mektepli olmanın dinamiklerini, zenginliğin koşullarını ve para idaresini ele alan bu roman, ekonomi ve edebiyatı birlikte düşünmek açısından vaatkâr olduğu kadar Osmanlı iktisat düşüncesini anlamak ve değerlendirmek için de kıymetlidir.

63,00 ₺ 90,00 ₺

Edebiyat ve Duygular

Edebiyat ve Duygular

Kategori: Edebiyat

Duygular sadece biyolojik temelli midir? Son dönemde artan duygu ve duygu tarihiyle ilgili araştırmalar duygularımızın salt biyolojik temelli olmadığını gösteriyor. Farklı disiplinlerin farklı duygu kategorilerine olan yaklaşımlarıyla bu yöndeki araştırmalar duyguların tarihsel, sosyolojik, ekolojik, coğrafi, ekonomik temelleri olduğunu da kanıtlar nitelikte. Bu kitapta bir araya gelen yazılar, duygulara edebiyatın ve edebi eserlerin perspektifiyle bakmayı deniyor. Elinizdeki kitap, modern öncesi ve moderne geçiş sürecinin yanında ulus-devletin tanımladığı ve kavramsallaştırdığı duyguları, eserlerin yarattığı duygu atmosferlerini ve kurgusal karakterlerin duygularının nasıl ve ne şekillerde dışa vurulduğunu derinlemesine analizlerle dile getiren yazılardan oluşuyor. Bu yazılar aynı zamanda edebiyatta duyguların kullanımının tek yönlü olduğu varsayımı ve ön kabullerini de sarsmayı hedefliyor.

70,00 ₺ 100,00 ₺

Otlakçı

Memduh Şevket Esendal

Otlakçı

Çevirmen: Abdullah Ezik

Kategori: Edebiyat

İmparatorluktan ulus devlete geçiş sürecinin hem edebi hem de siyasi bir figürü olan Memduh Şevket’in iddiasız, gösterişsiz yer yer savruk ama bir o kadar canlı ve duru bir üslupla kaleme aldığı öykülerden oluşuyor Otlakçı. Esendal’ın küçük anları ve sıradan insanların hayatlarını anlatmaktaki özgünlüğü onu Türk edebiyatının en önemli hikâyecilerinden biri yapıyor. Öykülerindeki atmosferi hayatı sadece izleyerek değil hayatın içinden geçerek kuran Esendal, ışıklarını uzaktan izlediğimiz pencerelerin arkasında konuşulanlara kulak vermemizi sağlıyor. Memduh Şevket yazını, toplumsalı anlatırken bireyin hikâyesini ihmal etmiyor, insanlığın acıklı hâllerini kendine has bir neşeyle dile getiriyor. “Çehov eğer Anadolu topraklarında yaşamış olsaydı, adı Memduh Şevket Esendal olurdu.” diyor Ayfer Tunç. Gündelik hayatın sıradan anlarına dokunan hikâyelerini yalın ve özgün bir dille anlatan Memduh Şevket, Türk edebiyatında Çehov’la anılsa da kendine özgü hikâyeciliği ile bugün de güncelliğini korumaya devam ediyor.

43,40 ₺ 62,00 ₺

Usulden Yönteme: Mehmed Fuad Köprülü'nün Edebiyat Tarihçiliği

Servet GündoğduKaan Kurt

Usulden Yönteme: Mehmed Fuad Köprülü'nün Edebiyat Tarihçiliği

Kategori: Edebiyat

Mehmed Fuad Köprülü’nün “Türk Edebiyatı Tarihinde Usûl” makalesi, yayımlandığı tarihten itibaren Türk edebiyatı çalışmaları için vazgeçilmez kaynaklardan biri olmuştur. Türk edebiyatının kurucu metinlerinden biri olan bu makale, edebiyat tarihi yazımında usûl fikrinin neye tekabül ettiğini sistematikleştirerek ele alması yönüyle öne çıkar. Bu kitapta yer alan metinler Türk edebiyatı araştırmacıları için kolektif bir tartışma zemini sağlayarak ulus, dil ve edebiyat ilişkisini, metinlerarasılığın yarattığı imkânları ve açmazları, edebiyat tarihinde usûlü belirleyen ölçütlerin neler olduğunu değerlendirme fırsatı sunuyor. Edebî eserle usûl arasındaki ilişkilerin daha görünür olmasını sağlarken müstakil bir bilim dalı olarak edebiyatın ölçütlerini konumlandırmayı ve bunu yaparken de Köprülü’nün beslendiği kaynakları daha iyi anlamamızı sağlıyor. Bir asır önce yazılmış bir makalenin etrafında dolaşan, güncel izleklerin ve tartışmaların da yer aldığı bu kitap; makalenin orijinalini ve çeviriyazısını, 1913’teki eski harfli Türkçe basımı ile 1966’daki Latin harfli Türkçe basımı arasındaki farkları ve makalenin günümüz okurları için sadeleştirilmiş bir versiyonunu da içeriyor. Türkoloji çalışmalarındaki yeri ve önemi birçok kez vurgulanmış olsa da “Usûl” makalesi, günümüz okur ve araştırmacıları için yeni perspektifler sunmasının yanı sıra sağladığı olanaklar ve taşıdığı sınırlılıkları da ortaya koyarak tarihsel ve eleştirel bir tartışma imkânını kolaylaştırıyor.

112,00 ₺ 160,00 ₺

Edige Batır Destanı

Göksel Öztürk

Edige Batır Destanı

Kategori: Edebiyat

“Babasına baba demeyen, Ülkeye bahadır olur mu? Anasına ana demeyen, Ülkeye bilge olur mu? Baba kadrini bilmeyen, Ülkenin değerini bilir mi? Ana kadrini bilmeyen, Bahadıra baba olur mu?..” Edige Batır Destanı, kahramanının tarihte yaşamış gerçek bir şahsiyet olmasıyla birçok destandan ayrılan bir destandır. Edige, 14. asrın ikinci yarısında Toktamış ile birlikte aynı yıllarda tarih sahnesine çıkmış, Urus Han’a karşı Toktamış’ın yanında çarpışmış, Toktamış’ın verdiği sözleri tutmaması üzerine araları açılınca Timur Han’a gidip onun yanında Toktamış’a karşı savaşmış bir kahramandır. Savaşın sonucunda Timur’un galip gelmesi ve Toktamış’ın yenilmesiyle Timur’un en güvendiği adamlardan biri ve devletin Baş Bey’i olarak Altın Orda’yı yirmi beş yıla yakın bir zaman yönetmiştir. Edige’nin seçtiği ya da desteklediği prenslerin han olduğu Altın Orda, bu devirde yeniden bir yükselme devresine girmiş, ancak taht entrikaları ve babasının intikamı peşinde koşan Kadirbirdi’nin amansız düşmanlığı sonucunda Edige ve oğlu Muradım öldürülmüş, Altın Orda da yeniden iç kavgaların getirdiği karışıklığa gömülmüştür. Destan bu tarihi olaylar doğrultusunda gelişmiştir. Edige’nin yaşadığı bu tarihi olaylar, tabii olarak bir tarihi vesika gibi değil, yüksek halk yaratıcılığının hayal unsurlarıyla süslenerek sunulmuştur. Edige’nin adına var edilen elinizdeki bu destanın, Kıpçak Türk halkları arasındaki en yaygın destanlardan birisi olması onun bölge halkları arasında ne kadar çok sevildiğinin ve hatırasının yaşatıldığının delilidir.

99,40 ₺ 142,00 ₺

Türk Dili ve Edebiyatı Üzerine Makaleler

Rıza Tevfik Bölükbaşı

Türk Dili ve Edebiyatı Üzerine Makaleler

Kategori: Edebiyat

İnsaniyette konuşmak ve anlaşmak kabiliyetinin ne zamandan beri başlamış ve lisanların nasıl çoğalmış ve birbirinden ayrılmış olduğunu şu sıralarda düşünmüyorum. Kelimelerin aslına da pek ehemmiyet vermiyorum. Yalnız bir mesele var ki ömrümün şu on senesinden beri beni pek ziyade alâkadar ediyor ve kendi lisanımızın duygularımızı, fikirlerimizi ve hâlât-ı ruhiyemizi ifade edebilmek hususundaki kabiliyetini daha dikkatli tetebbû etmek lüzumunu hissettiriyor. Bu kadar meraklı ve faydalı bir tetebbû ki insana tükenmez bir şevk veriyor. Ben, bu sahada şimdiye kadar yapabilmiş olduğum tetebbûlarımdan şunu anladım ki lisan, sade fikirlerimizi mübadele ve tebliğ etmek, hissiyâtımızı dile getirmek yani sözle izhâr etmek için bir vasıta değil, bir milletin tasavvur ve tahayyül kabiliyetinde fıtrî ve millî bir imtiyazı, bir alâmet-i fârikası demek olan hususi bir tarzı, üslûbu, ifadeyi ve zevki de gösterir bir kıymetli hazinedir, bir müzedir ve millet dediğimiz insan cemaatlerinin birbirinden en mühim ve esaslı farkı, bu tasavvur ve tahayyül kabiliyetindedir. Yani fikir ve duygularımıza bir ifade şekli ibdâ etmek ve söze bir üslûp vermek hünerindedir. Rıza Tevfik Bölükbaşı, Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına şahitlik eden, Türk kültür ve edebiyat tarihinde “feylesof” lakabıyla, bugün ise daha çok şair olarak tanınan çok yönlü bir şahsiyettir. Elinizdeki kitap, Rıza Tevfik’in 1896 yılından itibaren 1922 yılına kadar Servet-i Fünûn, Türk Yurdu, Rübâb, Şebâb, Peyâm- Sabah ve Peyâm-ı Edebî gibi dergilerde; 1943’ten sonra daha ziyade Yeni Sabah gazetesinde Türk dili ve edebiyatı üzerine kaleme aldığı makalelerden oluşmaktadır. Bu makaleler, Türkiye’de gerek Türk dilinin geçmişi, dünya dilleri arasındaki yeri ve yapısı; gerekse klasik Türk edebiyatıyla ilgili araştırmaların yeni yeni yapıldığı, henüz doğru düzgün bir Türk edebiyatı tarihinin bile bulunmadığı yıllarda kaleme alınmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Üzerine Makaleler adlı bu eser, okurlarını Türk dilinin kuvvet ve âhenk vurgusundan şive özellikleri ve ıstılahlarına; Fuzûlî, Nef‘î, Nâilî-i Kadîm ve Sünbülzâde Vehbî gibi divan şiirinin önde gelen isimlerinden Abdülhak Hâmid, Recâizâde Ekrem, Süleymanpaşazâde Sâmi, Florinalı Nâzım, İhsan Râif ve Tevfik Fikret gibi yazarın da yakından tanıdığı edebiyatçılara aşina olmaya davet ediyor. Rıza Tevfik’in tarihî, edebî, felsefî, tasavvufî ve son derece geniş kültürel birikiminin tezahür ettiği; temiz, âhenkli, selîs ve sarih bir üslûp ile mümtaz olan makalelerini keyifle okuyacaksınız.

175,00 ₺ 250,00 ₺

Ivan Osokin'in Tuhaf Hayatı

Pyotr Demyanoviç Uspenski

Ivan Osokin'in Tuhaf Hayatı

Çevirmen: Eyüp Karakuş

Kategori: Edebiyat

“Bütün bunlar ne demek oluyor? Şu düşüncelerini bir anlığına durdurabilse ve onlara hükmedebilse bir anda her şeyi anlayacakmış gibi geliyor. Oysa kafasındakiler öylesine hızlı geçip gidiyor ki hiçbirini yakalayamıyor ve geriye her şeyin tepetaklak olduğu ve birbirine karıştığı –geçmişin gelecek, geleceğin geçmiş olduğu– düşüncesinden başka bir şey kalmıyor. Geleceğe bir an olsun geçmiş gibi bakabilse ya da böyle bir şeye cesaret edebilse, onu dün gibi rahatlıkla görebilirdi.” Eylemlerimizin sonuçlarını önceden bilmek geçmişte aldığımız kararları değiştirmeye yeter mi? İvan Osokin, hayatında yolunda gitmeyen her şeyin başlangıcı olarak gördüğü yatılı okul yıllarına dönmek ister. Böylece yaptığı hataları tekrarlamayacak, başarılı, mutlu ve huzurlu bir hayata kavuşacaktır. Büyücü’den kendisini geçmişe göndermesini ister. Yaşamında her şeyin başladığını düşündüğü “o an”a geri döner. Peki bir şeyleri değiştirebilir mi? Pyotr Demyanoviç Uspenski’nin kült romanı İvan Osokin’in Tuhaf Hayatı’nda Osokin’in zamanlar arası yolculuğunda kendisiyle, çevresiyle ve sonsuz döngüyle hesaplaşmasına tanık oluyoruz. Osokin’in içsel konuşmaları ve çekişmeleri hepimize tanıdık gelen sancıları hatırlatıyor. Ezoterizmin öncülerinden Uspenski’nin daha önce birkaç kez Türkçeye çevrilmiş bu klasikleşmiş romanını VakıfBank Kültür Yayınları ilk kez Rusçadan çevirisiyle edebiyatseverlerle buluşturuyor.

63,00 ₺ 90,00 ₺

Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi

Ahmet Rasim

Bir Sefilenin Evrak-ı Metrukesi

Çevirmen: 1-Gülsemin Hazer 2-Samet Çakmaker 3-Birol Bulut 4-Edem Dönmez 5-Serhat Demirel

Kategori: Edebiyat

“Sizi hem gönlüm hem gözüm arıyor. Gönlüm hissiyat-ı rekabetten müteezzi, gözüm cemalinizden mahrum. Şimdi odanızdayım. Fakat siz yoksunuz. Bu yokluk beni mahvediyor. Şu hâlin nâtık olduğu tenhaî, beni nelere sevk etti… Bunlar nâkâbil-i icradır. Beni ne derece zalimane bir surette aldatmış olduğunuzu biliyorsunuz ya. Artık safiyet-i kalbinize inanamayacağım. Ne feci his! Siz beni terk ettiğiniz hâlde ben sizi terk edemiyorum. Arıyorum, bulamıyorum.” Matbuat hayatımızın en renkli simalarından ve Türkçenin en önemli fıkra yazarlarından olan Ahmet Rasim’in çeşitli metinlerinden oluşan bu seçki, dönemin atmosferini özgün diliyle okuyucularla buluşturuyor. Ahmet Rasim’in on dokuzuncu yüzyıl sonunda kaleme aldığı eserlerden kurmaca özelliği taşıyanlar melodram rengi ve dokusuyla karşımıza çıkarken kurmaca dışı metinler dönemin sosyal hayatını geniş bir perspektifle değerlendirme imkânı sunuyor. Kurmaca seven okurları aşk, evlilik ve tutkuyu hissedecekleri metinler beklerken fıkra özelliği taşıyan metinler de Osmanlı’da kadının ve bir kurum olarak ailenin nasıl yapılandığını gündelik hayat pratikleri üzerinden incelemek isteyen dönem araştırmacıları için eşsiz malzeme vaat ediyor.

63,00 ₺ 90,00 ₺

Çocukluk

Graciliana Ramos

Çocukluk

Çevirmen: İpek Manavbaşı

Kategori: Edebiyat

<i>“Hayatımın ilk yıllarında beni yönlendiren şey: korku, dehşet. Narin ellerin, kaba ellerden ayrı şeyler olduğunu tanımlamaya başladığımda, yavaş yavaş benim için itaat ve saygı çağrıştıran nesnelere dönüşüyorlar. Bu ellere alıştım ve hatta onları sevdim. Bana asla sevgi dolu davranmadılar ama bazen gözyaşlarımla ıslandılar ve korkularımı dindirdiler. Kaba eller çok haşindiler ama onların da arada yumuşadığı olurdu. Onları yöneten o gümbür gümbür ses acılığını yitirirdi. İçi boş bir kahkaha duyulurdu; o zaman her köşede saklanan korkular kaybolurdu. Ve biraz huzura kavuşurduk biz, zavallı yaratıklar: köpekler, bir çift afacan zenci, iki kız kardeşim ve tabii ben.” </i> Çocukluk edebiyatta “bölgeselcilik” akımının temsilcilerinden olan Graciliana Ramos’un 1945’te yayımlanan biyografik romanıdır. Yazar, Brezilyalı edebiyat eleştirmenleri tarafından kuzeydoğu bölgeselciliğinin en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir. Ramos eserini Brezilya Eğitim Bakanlığı’nda çalıştığı dönemde kaleme alır; hafızasının derinliklerine, çocukluk anılarına ulaşmaya çalışmasıyla başlayan Çocukluk giderek belirginleşen kişiler, yerler ve detaylarla dikkatimizi, Ramos’un iç dünyasından hikâyedeki olaylara çeker. Eser, okumayı sökmeye çalışan bir çocuğun yaşadığı güçlüğü ve bunun sebeplerini ortaya koyar; anlatımdaki sadelik, çocuğun kendi dünyasını ortaya koyma şekli olarak sunulsa da eserin tamamına hâkimdir. Elinizdeki kitap Brezilya kırsalında yoksulluk, eğitimsizlik ve güven duygusundan uzak geçen bir çocukluğu ve bu koşullarda gençliğe adım atan Ramos’un şahit olduğu dünyayı yansıtmaktadır.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Apukhtin'den Hikâyeler

Aleksey Apukhtin

Apukhtin'den Hikâyeler

Çevirmen: Levent Özübek

Kategori: Edebiyat

<i>İnsan en çok bilmesi gereken şeyleri hiç bilmiyor. Neden doğduğunu, neden yaşadığını, neden öleceğini bilmiyor. Daha önceki var oluşlarını unutuyor, geleceği tahmin bile edemiyor. Arka arkaya var oluşların amacını anlamıyor, kendisine kavranamaz gelen hayat ritüelini karanlığın ve türlü acıların içinde yerine getiriyor. Bu karanlığı yırtmayı nasıl istiyor, nasıl anlamaya çabalıyor, nasıl hayatını düzenleyip güzelleştirmeye gayret ediyor; bu zavallı, bu kısıtlı aklını nasıl zorluyor! Ve tüm çabaları boşa gidiyor, tüm keşifleri –ki genellikle dâhicedir– sorunlardan hiçbirini çözmüyor. İnsan tüm özlemlerinde aşamayacağı bir sınırla karşılaşıyor.</i> On dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatında şiirleriyle tanınan Apukhtin’in ancak ölümünden sonra fark edilebilmiş üç dikkat çekici öyküsü vardır: <i>Kontes D…’nin Arşivi</i> (1891), <i>Pavlik Dolski’nin Güncesi</i> (1892) ve daha çok kısa roman tarzında kaleme aldığı Ölümden Yaşama (1893). Bir tür reenkarnasyon anlatısı olan Ölümden Yaşama’da Apukhtin, ölümle yaşam arasındaki incelikleri kendine has bir duyuşla kaleme alıyor. Elli dört mektuptan oluşan Kontes D…’nin Arşivi’nde, Rus sosyetesi hakkında yer yer ironik bir üslûpla dile getirilen gözlemleriyle Rus toplumunun izini sürüyor. Hasta bir anlatıcının iç dünyasına tanık olduğumuz Pavlik Dolski’nin Güncesi’nde ise Apukhtin, gençlik, yaşlılık, arkadaşlık ve aşk kavramlarını da sorgulayarak okuru neşeyle melankoli arasında gidip gelen doyumsuz bir yolculuğa çıkarıyor.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Bolşevik Rusya’dan Mektuplar 1919

Pyotr Demyanoviç Uspenski

Bolşevik Rusya’dan Mektuplar 1919

Çevirmen: Eyüp Karakuş

Kategori: Edebiyat

<i>“Şimdi kalkacak ve niçin, ne uğruna yaşadığımızı soracaksınız. Rusya bir zamanlar edebiyatı ve sanatıyla ünlüydü. Ancak malum, bunların hepsi de çok gerilerde kaldı, kayboldu gitti. Edebiyat, sanat ve bilim Bolşevikler marifetiyle tarumar edildi ve öylece, bitirilmiş vaziyette duruyorlar.” </i> Pyotr Demyanoviç Uspenski, çağdaşı olan Fransız romancı Marcel Proust gibi hafızayı ve hatırlamayı önceleyen, geçmişi yeniden inşa etme meselesini temel alan eserler yazmıştır. “Başka zaman ve mekânlar”ı yakalamanın tek yolunun geçmişin yeniden üretilmesi olduğunu eserleri aracılığıyla dile getiren Uspenski, “büyü”, “gizem” ve “öte dünya” kavramlarıyla ilişkili metinler kaleme alarak bunu bir öğretiye dönüştüren mistik bir yazar ve öğretmendir. Uspenski’nin Rusya’dan yazdığı ve geçmişi günü gününe kaydettiği bu metinlerse toplumsal bir günce olarak da okunabilecek niteliktedir. İngiltere’deki The New Age gazetesinde yayınlanan ve 1917 Bolşevik Devrimi’nin iç yüzünü aktaran bu mektuplar, Uspenski’nin tanıklık metinleri olarak okunabilir olmasının yanı sıra tarihsel olarak “toplumsal düzen”in yarattığı düzensizlikler ve açmazları ortaya koyması bakımından da oldukça dikkat çekicidir.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Kafkas Halk Destanları

Kafkas Halk Destanları

Çevirmen: Laura Kochkarova

Kategori: Edebiyat

Güneş’miş Satanay’ın atası, Ay’mış onu doğuran tatlı anası. Deniz Teyrisi kaçırmış onu Ay’dan, Su Jelmauz’muş (su ejderiymiş) onu Ay’dan kaçıranın adı. Ay da Güneş de onun için tutulmuş, Onun için titreyip sarsılırmış, Ay da Güneş de onun için esirgermiş yerden ışığını, Ağıtlarına yıldızlar toplanırmış. Ay ve Güneş yeryüzüne yüksek semalardan bakarlarmış Satanay’ın yerini sorarlarmış. Hâli nicedir nerededir bulamazlarmış, Jelmauz’a sormaya yeltenemezlermiş. Bir halkı tanımak, örf ve adetlerini anlamakta o halkın folkloru, atalarından kalan efsaneleri, şiirleri ve şarkıları önemli rol oynar. Kafkas folklor araştırmaları alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Tanzilia Hadjieva tarafından derlenen Kafkas Halk Destanları, Kuzey Kafkasya’da yaşayan halkların örfüne, kültürüne ve manevi değerlerine ışık tutuyor. Eser, Kuzey Kafkasya halklarını ve özellikle Karaçay-Malkar milletinin manevi değerlerini aydınlatırken okuyucuyu da sürükleyici ve karmaşık bir dünyaya götürüyor. Eserde cesur, kudretli ve onurlu olmak gibi hasletleri kendilerinde barındıran Nartlar, örnek bir millet olarak anılıyor. Destanlarda Nartların da kıskançlık ve aç gözlülük gibi kötü duygulara kapıldığı, bu hislerden dolayı masumiyetlerini yitirdikleri ve bu yitimin de aralarında huzursuzluk tohumlarının yeşermesine sebep olduğu ele alınıyor. Kadim zamanların ve efsanelerin büyülü ve gizemli dünyasının kapısını aralayan elinizdeki bu eser aynı zamanda Kafkas halkları için de öz eleştiri ve ders niteliğinde mesajlar içeriyor.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Mavi Gökyüzü

Galsan Tschinag

Mavi Gökyüzü

Çevirmen: Orhan Düz

Kategori: Edebiyat

“Gerçekten hayatımda yeterince zor zamanlar geçirdim. Yine de hayatımın farklı dönemlerinde ve değişik iş kollarında kendimi mutlu ve huzurlu hissettim, çünkü bana bahşedilmiş hayat hem uzun hem de verimli oldu. Uzun diyorum çünkü tek bir bedende ve tek bir ömürde insanlığın şimdiki durumuna yükselmek için geçmek zorunda olduğu neredeyse her aşamayı deneyimleme ayrıcalığına sahip oldum. Avcı toplayıcılık ve çobanlık yaptım; okula gittim, üniversite öğrencisi ve sonra profesör oldum; sendikada gazetecilik yaptım, gölge politikacı ve daha pek çok şey oldum. Bugün ise bir kabilenin reisi, şifacı, yazar, baba ve aynı zamanda büyükbabayım.” Otobiyografik bir üçlemenin ilki olan Mavi Gökyüzü, Galsan (Tschinag) Çınak’ın kendi okul öncesi dönemini aktardığı iç burkan bir hikâyedir. Moğol Altay Dağları’nın yüksek platolarında varlığını sürdüren Tuva halkının geleneğini tevazu ile aktaran hikâyedeki hüzün, sadece bozkırdaki göçer çobanların ıssız yaşamında ve zorlu iklim şartlarındaki hayat mücadelesinde değil, Galsan Çınak’ın farklı dünyalara ait kimlikleri arasındaki gidiş gelişlerinde de hissettirir kendini. Tuva geleneğine özgü masal ve destan motifleriyle incelikli şekilde örülmüş hikâyede yaşam mücadelesinin ve ölümün çeşitli yüzleri, Tuva kültürüne özgü dünya görüşüyle okuyucuya aktarılmıştır. Elinizdeki bu eser, her ne kadar kontrol edilebilir gibi görünse de, aslında kontrolün dışında olan doğa şartlarının karşısında çaresiz olan insanın büyüklenmesinin ne kadar büyük bir hata olduğunu yüreğimize dokunan yalın hikâyelerle bize anlatmaya çalışıyor.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Asya

İvan Sergeyeviç Turgenyev

Asya

Çevirmen: Eyüp Karakuş

Kategori: Edebiyat

“Asya –asıl adı Anna’ydı ama Gagin ona Asya diyordu, müsaadenizle ben de öyle diyeceğim– eve girdi ve çok geçmeden ev sahibesiyle birlikte geri döndüler.” Turgenyev’in 1858’de kaleme aldığı Asya, Almanya’da karşılaşan iki Rus gencin birbirine âşık olmasıyla başlar: Bay N.N ve Asya. On yedi yaşındaki Asya’nın babası aristokrat, annesiyse köylü bir kadındır. Asya, birbirinden oldukça farklı bu iki sosyal tabakanın içinde büyür ancak hiçbirine ait olamaz ve hiçbirinde kabul görmez. Rus aristokrasisi içinde bir yer edinmesi mümkün görünmeyen genç kız, bu yüzden abisi Gagin’le Ren Nehri kıyısında bir şehre yerleşir. Avrupa, Asya’nın kendi hayatına bir yön verebilmesi için tek şansı olarak görülmektedir. Ancak geç kızın Bay N.N. ile karşılaşması Gagin’in planlarını değiştirmesine neden olacaktır. Asya farklı bir ülkede karşılaşan ve farklı sosyal sınıflardan gelen birbirine âşık iki gencin hikâyesiyle modernleşme sürecindeki Rus toplumunun kimlik meselesi ve aidiyet sorununu, sınıflar arası çatışma, değişim ve kadının toplumdaki yeri gibi çarpıcı meseleler üzerinden anlatıyor.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Erzurum Yolculuğu

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin

Erzurum Yolculuğu

Çevirmen: Eyüp Karakuş

Kategori: Edebiyat

“İlham peşinde koşmak deyimi bana hep gülünç ve anlamsız bir tuhaflık barındırıyor gibi gelmiştir. Çünkü ilham aranmaz, o kendisi çıkar gelir ve şairi bulur. Müstakbel başarılara ve kahramanlara övgüler düzmek üzere kalkıp savaşa katılmak benim için bir yandan fazlasıyla bencilce, diğer yandan yine fazlasıyla uygunsuz bir davranış olurdu. Ben askerî kararlara ve değerlendirmelere karışmam. Bu benim işim değil.” Erzurum Yolculuğu Aleksandr Puşkin’in 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Kafkasya üzerinden Osmanlı İmparatorluğu’na yaptığı yolculuğu konu alır. Kafkasya’daki Rus karargâh şehrine vardığında, sürgün döneminde tanıştığı asker arkadaşlarının Erzurum’u istila etmek üzere sefere çıktığını öğrenen şair, izni olmadığı hâlde Osmanlı sınırlarını aşar, Erzurum’a kadar gelir. Yolculuğu boyunca birtakım eskizler çizer, notlar alır: karşılaştığı Türk askerleri, Erzurum Komutanı Salih Paşa ve eşi, Tatarlar, Tellak Hasan ve Paşa’nın konağı… Gözlemlerini yalın bir dille paylaşan Puşkin, Rusların başarısını yeterince övmediği için eleştirilecek ve Erzurum’a yaptığı bu izinsiz yolculuk, Çar I. Nikola’nın Puşkin’i ev hapsiyle tehdit etmesiyle sonuçlanacaktır. 1830’da kısmen yayımlanan Erzurum Yolculuğu, yeniden düzenlenerek 1836’da Puşkin’in Sovremennik adlı dergisinde yayımlanır. 1937’de Sovyet dönemi Rusyası’nda filme uyarlanan Erzurum Yolculuğu, bir savaş çağının arifesinde, bu coğrafyadaki yolların, askerlerin ve halkın, şair ve yolcu Puşkin’in kaleminden yansıyan görüntüsüdür.

36,40 ₺ 52,00 ₺

Muallime

Emine Semiye Hanım

Muallime

Çevirmen: Hazırlayanlar: Tuğba Sivri Çınar Ebrar Begüm Üstün

Kategori: Edebiyat

“Gülmek, hatta ağlamak bile Behbude’ye yaraşıyordu. Behbude gülerken solgun ve mahzun siması bahar gülleri gibi kesb-i letâfet ediyor; ağlarken güzel kirpiklerine asılan katarât-ı elem-nümûn [elem gösteren damlalar] hazin hazin damlar, renksiz yanaklarını istila eden bir pembelik, hüsnünün nekāisinden [güzelliğinin eksikliklerinden] birini ikmâl ettiği için sima güzellenir, ara sıra atfettiği nigâhlar [bakışlar], karşısındakileri gaşyedecek [mest edecek] derecede letafetnisâr [güzellik saçıcı] olduğundan artık veçhinde çirkinlikten eser kalmayıp güzel, hem de pek güzel sayılırdı…” Ünlü tarihçi Ahmet Cevdet Paşa’nın kızı olan Emine Semiye Hanım (1864-1944), ablası Fatma Aliye gibi, 21. yüzyılda yeniden keşfediliyor ve yüz yılı aşkın bir unutuluşun ardından edebiyat ve tarih sahnesinde hak ettiği yeri edinmeye başlıyor. VakıfBank Kültür Yayınları’nın Emine Semiye Külliyatı’na yazarın 1899-1901 yılları arasında Hanımlara Mahsus Gazete’de tefrika edilmeye başlayıp, ardından aynı gazetenin Hanım Kızlara Mahsus ekinde tefrikasına devam edilen romanı Muallime’yle ikinci kitabı ekliyoruz. Dönemin çalkantılı siyasal ve toplumsal atmosferini karmaşık olay örgüsü, sarmal zaman kullanımı ve kalabalık karakter kadrosuyla okura anlatan roman, eğitim ve kadın hakları ilişkisini, güçlü bir kadın karakter olan Behbude (Muallime) üzerinden aktarıyor. Aşk ve evlilik üzerine reformistten öte devrimci denebilecek bakış açısının yanı sıra son Osmanlı’nın yıkılan konak hayatının da ustalıkla işlendiği Muallime, sadece edebiyat okurlarının değil, Osmanlı Aydınlanmasının toplumsal ve siyasal yönlerini kadın hareketi üzerinden anlamak isteyen bütün araştırmacılar ve tarihseverlerin ilgisini bekliyor.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Molla Nur

Aleksandr Bestujev-Marlinski

Molla Nur

Çevirmen: Nebi Mehdiyev

Kategori: Edebiyat

“Perverdigâr, Yüce Tanrı, hâlimiz perişan! Hayat kaynağımız bulutlar! Semavi sütü yeryüzüne indirin, toprağın yaralarını sarın, kuraklığı yok edin. Oklarınızı günahkârlara saplayın, günahsızları da sevindirin... Zira yeryüzündeki herkes günahkâr olmadığı gibi göğsünüzde yatan sadece şimşekler değildir. Hayat verici yağmurlarınız da vardır. Sadece korku değil, aynı zamanda umut da vardır.” Türkçeye ilk kez çevrilen Molla Nur gerçek bir hikâyeye dayanır ve Dağıstan’da küçük bir grubun susuzluğa çare aramak için Şahdağ’a yaptıkları zorlu tırmanışla başlar. Yüksek dağların yamaçlarından, Molla Nur himayesindeki eşkıyaların pusularına uzanan bu yolculuğun ödülüyse aslında herkes için başkadır: İskender Bey sevdiğine kavuşmayı, Fethali Bey itibar kazanmayı ve her biri Molla Nur gibi özgür olmayı istemektedir. Molla Nur, onlara bu özgürlüğün bedelini hatırlatacaktır. 1825 yılında St.Petersburg’taki Dekabrist ayaklanmasına katıldığı gerekçesiyle önce Sibirya’ya, ardından Kafkaslara sürülen Aleksandr Bestujev-Marlinski’nin sürgün dönemi eserlerinden olan Molla Nur, 1800’lerde Dağıstan bölgesindeki politik yapılanmayı, toplumun yaşam tarzını, geleneklerini, ahlaki ve manevi değerlerini gözler önüne seriyor.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Sounder Sahibini Bekleyen Av Köpeği

William Howard Armstrong

Sounder Sahibini Bekleyen Av Köpeği

Çevirmen: Doğu Rüzgar Özer

Kategori: Edebiyat

“Sounder’ın sesine paha biçilemezdi. Bu ses, büyük göğüs kafesinden ve geniş çenesinden âdeta bir mağaranın içinden yankılanıp geliyormuşçasına çıkıyordu; daha dışarıya ulaşmadan yarı yankıya dönüşüyordu. Avını ağaca kaçmak zorunda bırakan Sounder’ın geceyi dolduran ani havlamasını duyan bir yabancı, ağacın altında bir değil, altı köpek olduğunu düşünebilirdi. Ama kırsalın tamamında, verandalarının direklerine yaslanmış veya kulübelerinin kapılarında dikilmiş olan komşular, bu sesin Sounder’a ait olduğunu biliyorlardı.” Ortakçılık, Amerika’da köleciliğin ardından gelen ve yaklaşık yüz yıl sürmüş bir tarım sistemidir. Toplumsal ilişkiler, bu tarım sistemi merkezinde ve ırkçılığın taşıdığı sorunları beraberinde getirerek oluşmuştur. Av köpeği Sounder’ın bağlandığı siyahî ailenin kaderi, işte bu ilişkiler ağına dolanmış ve beklenmedik bir olayla âdeta düğüm olmuştur. William H. Armstrong, bu ailenin 1930’lu yılların Amerika’sının zorlu şartlarıyla mücadelesini ve ortakçılık etrafında gelişen sosyal düzenin nasıl işlediğini, bir çocuk ve köpeğin arkadaşlığı üzerinden gözler önüne serer. Amerikan Çocuk ve Gençlik Edebiyatı için önemli bir ödül sayılan Newbery Madalyası’na sahip eser, 20. yüzyıl Dünya Gençlik Klasikleri listesindeki yerini tartışmasız bir şekilde korur ve dünya gençlik edebiyatında bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

42,00 ₺ 60,00 ₺

İlk Aşk

İvan Sergeyeviç Turgenyev

İlk Aşk

Çevirmen: Abdrasul İsakov

Kategori: Edebiyat

Umut ettiğim onca şeyin içinden hangileri hayata geçti? Artık hayatıma akşamın gölgelerinin düşmeye başladığı yaştayım. Bende o ilkbahar sabahının göz açıp kapayıncaya kadar geçip giden fırtınasının hatırasından daha taze, daha kıymetli ne kaldı? 19. yüzyıl Rus edebiyatının önde gelen yazarlarından Turgenyev, İlk Aşk adlı unutulmaz novellasında henüz büluğ çağındaki bir gencin kendisinden büyük bir kadına olan aşkını bir aile dramı etrafında ustaca betimliyor. Romantik edebiyatın etkileyici örneklerinden biri olan İlk Aşk, Çarlık Rusya’nın toplumsal koşulları içinde aşkın safiyane hisleriyle yeni tanışmış on altı yaşındaki Vladimir Petroviç’in güçlü duyguların girdabında nasıl sürüklendiğini tasvir ediyor. Aynı zamanda âşık olunan kadın üzerine kurulu bir baba-oğul anlatısı da sunan bu novella, akıcılığı ve sürükleyiciliğiyle okurlarına klasiklere mahsus bir edebiyat lezzeti vaat ediyor…

49,00 ₺ 70,00 ₺

Geç Osmanlı Dönemi Romanlarında Şair ve Şiir

Bahanur Garan Gökşen

Geç Osmanlı Dönemi Romanlarında Şair ve Şiir

Kategori: Edebiyat

Şairlerin karakterleri, hayat tarzları, hayal dünyaları her daim ilgi çekmiş, pek çok araştırmanın konusu olmuştur. Şairler, sadece inceleme ve araştırma kitaplarında değil; roman, hikâye gibi kurmaca eserlerde de kendisine yer edinmiştir. İşte bu kitap şaire ve şiire odaklanan romanların kitabıdır. Geç Osmanlı dönemi romanlarının tüm şair kahramanları, melankolik ya da vatanperver şairler, rind-meşrep şairler ya da geleneğe sadık Divan şairleri ve hatta romantiklerin başarısız taklitçileri, yani müteşairler bu kitapta karşınıza çıkar. Şairlerin şiiri nasıl tanımladığı, Divan, Halk ve Batı şiirine yaklaşımları, dönemlerinin poetik meseleleri, şiirlerini söyleme sancıları, bu zorlu merhalelerin delilik ve narsisizmle olan yakınlığı, bu kitapta yer bulur. Bahanur Garan Gökşen’in bu araştırma eseri, Tanzimat romanı Cezmi’den Cumhuriyet’in ilk yılında yayımlanan Karanfil ve Yasemin ile Zâniyeler’e kadar çeşitli romanlardaki şair izlerinin peşine düşüyor…

49,00 ₺ 70,00 ₺

Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı Tuhaf Bir Âşinalık

Abdelfattah Kilito

Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı Tuhaf Bir Âşinalık

Çevirmen: Su Baloğlu

Kategori: Edebiyat

Kendilerini şair bir halk olarak gören Araplar, şiirdeki ustalıklarını hikâye alanında da gösteriyorlar. Şiirin tercüme edilemezliği karşısında aktarıma daha elverişli olan ve Arapçanın zenginliğini âşikâr kılan hikâyeleri, onları anlatı sanatında da yüksek seviyelere taşıyor. Arap edebiyatının büyük nesir yazarlarından Câhiz, Kitâbü’l-Buhalâ’sıyla (Cimriler Kitabı) fesahat ve belâgatin en parlak örneklerinden birini sunuyor. Hemedânî ve Harîrî’nin Makāmâtları Arap dilinin inceliklerini ortaya koyarak Volga’dan Nijer’e, Ganj’dan Cebelitarık Boğazı’na her yerde zekânın ve zarif üslubun modeli oluyor. Sözün cazibesi; Maarrî’nin Risâletü’l-gufrân’ıyla İlâhî Komedya’da, Beydebâ’nın Kelîle ve Dimne’siyle Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’den La Fontaine’e kadar sayısız kişi ve eserde karşılık buluyor. Ve asıl şöhretini borçlu olduğu, kadının bilgeliğini temsil eden bir şaheserle zirveye çıkıyor: Binbir Gece Masalları… Ünlü edebiyat eleştirmeni, Faslı yazar Abdelfattah Kilito’nun anlatı sanatının klasiklerini ele aldığı ve Türkçeye kazandırılan ilk eseri olan Araplar ve Hikâye Anlatma Sanatı, geniş bir alanı kuşatan nitelikli bir çalışma.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Enoch Arden

Alfred Lord Tennyson

Enoch Arden

Çevirmen: Tamer Gülbek

Kategori: Edebiyat

Alfred Lord Tennyson nihayet Türkçede! 19. yüzyıl İngiliz şiirinin en önemli isimlerinden biri olan Sir Alfred Tennyson, nam-ı diğer Lord Tennyson, Victoria Çağının Britanya edebiyatının köşetaşlarından biri olan Enoch Arden (1864) adlı eseriyle, yaklaşık yüz elli yıl sonra Türkiye’deki okurlarını selamlıyor. ‘Kraliyet Şairi’ unvanına sahip olan Tennyson’ın bu anlatı-şiiri yayımlandıktan on yıllar sonra bile etkisini sürdürmüş; onlarca dile çevrilip defalarca sinema, opera ve tiyatroya aktarılmış kült bir eserdir. Bir liman kasabasında yaşayan üç çocuğun sahildeki oyunuyla başlar şiir: Philip Ray, Enoch Arden ve Annie Lee. Oğlanların ikisi de Annie’ye âşıktır. Büyüdüklerinde Annie, Enoch’la evlenir. Yedi yıllık evlilikten ve üç çocuk sahibi olduktan sonra, Enoch bir deniz yolculuğuna çıkar. Fakat gemisi kazaya uğrar ve Enoch on yıl boyunca ıssız bir adada “Robinson Crusoe hayatı” sürer. Peki, Enoch dönebilecek midir? Dönerse nelerle karşılaşacaktır? Stéphane Mallarmé’in sonsözüyle birlikte, bütün bu soruların cevapları kitabın içinde.

29,40 ₺ 42,00 ₺

Radikal Kitaplar

Osman Çakmakçı

Radikal Kitaplar

Kategori: Edebiyat

Usta çevirmen, şair ve eleştirmen Osman Çakmakçı bu kitapla birlikte okurlarını tam yetmiş beş farklı kitap vesilesiyle dostça bir sohbete çağırıyor ve onlarla hayata dair zihin açıcı diyaloglara giriyor. “Radikal Kitaplar”, yazarın, başta Radikal gazetesindeki köşesinde yayımlanan eleştirel tahlil denemeleri gelmek üzere, olgunluk döneminin ilk ürünlerinden bir seçki niteliğinde. Kitapta düşünce, dünya edebiyatı ve sanat başlıklarının altında yer alanların yanı sıra, Çakmakçı, okurlarıyla 1980 ve sonrasının Türk şiiri üzerine ayrıntılı ve eleştirel değerlendirmelerde bulunuyor. Her birinin, okura, Montaigne’den günümüze deneme türünün çeşitli lezzetlerini hatırlattığı bu yazılarda, özellikle genç edebiyat-severlerin altını çizeceği, üzerine düşünüp belki bir deneme yazmaya cesaret edeceği samimi bir hava hâkim...

42,00 ₺ 60,00 ₺

Astrophil ile Stella (Soneler)

Sir Philip Sidney

Astrophil ile Stella (Soneler)

Çevirmen: Nazmi Ağıl

Kategori: Edebiyat

İngiliz edebiyatının Shakespeare ve Marlowe’la birlikte üç büyük kurucusundan biri kabul edilen Sir Philip Sidney (1554-1586), adeta on altıncı yüzyıl İngiltere’sinin asker, diplomat ve sanatçı kavramlarının vücut bulmuş hali… Henüz otuz iki yaşında bir savaş sırasında ölen bu süvari subayı, Astrophil ile Stella (Yıldız Seven ile Yıldız) adlı soneleriyle dört yüzyılı aşkın bir zaman sonra Türk okurunu Nazmi Ağıl’ın zarif çevirisiyle selamlıyor. Mina Urgan’ın “Shakespeare’in sonelerinden sonra çağın en güzel aşk şiirleri” dediği Sidney’in eseri, bu müstesna adamın özel hayatından izlerle, gündelik hayatın ayrıntılarıyla ve İngiliz Rönesansının estetiğiyle bezeli. Dil ve üslup incelikleriyle baştan sona dinamik bir anlatıma sahip olan Astrophil ile Stella, İngilizcesi ve Türkçesiyle beraber, çift dilli olarak şiirseverlerin ilgisine sunuluyor.

42,00 ₺ 60,00 ₺

1950'ler Türkiye'sinde Edebiyat Dergileri

Aslı Uçar

1950'ler Türkiye'sinde Edebiyat Dergileri

Kategori: Edebiyat

Aslı Uçar’ın Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı bölümündeki lisansüstü çalışmalarının ürünü olan 1950’ler Türkiye’sinde Edebiyat Dergileri, Türkçenin hem düzyazı hem şiir bakımından en bereketli dönemlerinden birini ele alıyor. Yazar gayet ustaca bir bakışla, dönemin milliyetçi-muhafazakâr temayüllere sahip edebiyat dergilerinden Kemalist ve Batıcı çizgide olanlara değin geniş bir yayın listesinin içinden, ilginç ayrıntılarla dolu ve hayli renkli bir terkip çıkarıyor. Türkiye’nin Demokrat Parti iktidarıyla geçen 1950’li yıllarındaki politika ve poetika bağlantısını gözeterek kaleme alınan kitapta, Attila İlhan’dan Cemal Süreya’ya, Yaşar Nabi Nayır’dan Mehmet Çınarlı’ya edebiyatçılar arası diyalogları da takip etmek mümkün. Aslı Uçar’ın çalışması, her biri Türk edebiyatı tarihi için büyük değer taşıyan Varlık, Mavi, Hisar, Pazar Postası ve Yeditepe gibi dergiler arasında çok öğretici bir gezinti sunuyor.

38,50 ₺ 55,00 ₺

Çalışanın Fizyolojisi

Honore de Balzac

Çalışanın Fizyolojisi

Çevirmen: Münif Sair

Kategori: Edebiyat

Nasıl ki Honoré de Balzac’ın Zarif Bir Yaşam Üzerine adlı çalışması modernitenin önemli unsurlarından biri olan modayı mizahi bir dille ele alıyorsa, Çalışanın Fizyolojisi de modern şehir yaşamına dair aynı derecede önemli bir konuyu inceliyor: bürokrasi ve onun çarklarının işleyişi. Franz Kafka’nın ofis bürokrasisinin kâbus metafiziğini anlatmasından çok önce, Herman Melville’in Kâtip Bartleby’sinin yayımlanmasından evvel, Balzac, edebi dehası ve kurgu ustalığıyla bizi Paris’te bir ofis hayatına götürüyor. 1841’de yayımlanan ve yaklaşık 180 yıl sonra ilk defa Münif Sair tarafından Türkçeye çevrilen bu küçük kitapta, Balzac’ın diğer tüm eserlerinde görüp tanıyıp aşina olduğumuz suretler ve hikâyeler bir kez daha -ama bu sefer beyaz yakalılar olarakbuluşuyor ve ortaya çok renkli bir tablo çıkıyor. Toz yüklü, stres dolu ve boğucu ofis ortamına dair eğlenceli bir dille kaleme alınan Çalışanın Fizyolojisi, Sanayi Devriminin iş hayatında yarattığı köklü değişikliğe dair asla eskimeyen bir ilk bakış.

32,20 ₺ 46,00 ₺

Caz Çağı Öyküleri

Scott Fitzgerald

Caz Çağı Öyküleri

Çevirmen: Dilara Erdem

Kategori: Edebiyat

Babasının, “Birini eleştirmeye kalktığında, herkesin seninle aynı imkânlarda dünyaya gelmemiş olduğunu aklına getir!” sözünü hiçbir zaman unutmamış olan F. Scott Fitzgerald (1896-1940), Caz Çağı Öyküleri adlı bu eserinde, 1920’li yılların Amerika’sının hem göz kamaştırıcı refahını hem de caz müziğin geliştiği boğucu kaldırımlara sahip Güney eyaletlerini göz önüne seriyor. Dönemin ruhunu yansıtan öykülerinde, Fitzgerald, çoğu zaman ihtişamıyla anılan 20’lerin imkânsızlıklarını da kendine özgü anlatım tarzıyla ele alıyor. Adı sıklıkla, Ernest Hemingway ve William Faulkner gibi usta öykücülerle birlikte, Amerikan edebiyatının “Kayıp Kuşak”ının en parlak edebiyatçıları arasında anılan yazar, Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan o ağır buhrana, karakterlerinin ikili ilişkileriyle minör bir yaklaşım sergilemekte. Hovardalığın ve zenginlik arzusunun galip geldiği Caz Çağının öykülerinin merkezinde yer alan kadın-erkek, zengin-fakir ilişkileri, Fitzgerald’ı, yalnızca kendi döneminin yazarı olmaktan çıkarıp, günümüze de seslenir hâle getiriyor.

49,00 ₺ 70,00 ₺

Veranda Öyküleri

Herman Melville

Veranda Öyküleri

Çevirmen: Arzu Altınanıt

Kategori: Edebiyat

Herman Melville kıymeti ölünce anlaşılmış yazarlardan biri. Öyle ki Moby Dick adlı eserinin beklenen başarıya ulaşmaması sonucu uzun yıllar ‘yazmamayı tercih etmiş’. Oysa eserlerindeki doğa, deniz ve yaşam son derece gerçek. İnsanlık, yalnızlık, başkaldırı sembolü olan Veranda Öyküleri de değeri yazarın ölümünden sonra anlaşılan ve rüzgârı yüzünüzde, tayfaların bağırışlarını kulaklarınızda, düşen yıldırımı yanı başınızda hissetmenizi sağlayan bir eser. “Veranda”, “Bartleby”, “Benito Cereno”, “Paratoner Satıcısı”, “Efsunlu Adalar” ve “Çan Kulesi”nden oluşan bu klasik eseri okurken periler diyarına yolculuk yapacak, size sunulan şeyleri tıpkı Bartleby gibi ‘yapmamayı tercih edecek’, durgun sularda hareketsiz kalmış bir geminin kaptanı olacak, gökgürültülerine kulak kabartacak, efsunlu adalarda dolaşacak ve çan kulesinin ilk çalışını duymak için toplanan kalabalığın arasında olacaksınız.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Balıkçılar

Dmitri Vasiliyeviç Grigoroviç

Balıkçılar

Çevirmen: Levent Özübek

Kategori: Edebiyat

On dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatının altın çağının en parlak isimlerinden biri kabul edilen ve Rusya’nın ilk köy edebiyatı yazarlarından olan Dmitri Grigoroviç, Balıkçılar adlı romanıyla ilk defa Türkçede. Rusya'nın bir balıkçı köyünde yaşayan ihtiyar Gleb Saviniç ile ailesinin hikâyesini konu edinen Balıkçılar’da küçük ve basit insanların başından geçen olaylara tanık oluyoruz. Akıcı, anlaşılır bir dille kaleme alınan bu dramatik dozu yüksek roman, ellerinde sevgi, dayanışma ve dostluktan başka paylaşabilecek pek de bir şeyi bulunmayan küçük insanların, Dostoyevski’nin tabiriyle “insancıklar”ın etkileyici bir anlatısı. Balıkçılar, aksi bir adam olan Gleb Saviniç’i, onun uzak akrabası Akim Amcayı ve onun evlatlık oğlunu (Grişka) da kabul ederek büyüttüğü çekirdek ailesinin hikâyesinin etrafında, 1850’lerin Rusya’sındaki gündelik hayatın tarihine de ışık tutan bir Rus klasiği..

49,00 ₺ 70,00 ₺

Dorian Gray'in Portresi

Oscar Wilde

Dorian Gray'in Portresi

Çevirmen: Osman Çakmakçı

Kategori: Edebiyat

İnsanın “ruh”u keşfettiği zamanlardan bu yana mesele ettiği ruh ve beden ikiliğini, edebi ifadeyi şahikasına çıkartarak ele alan bir başyapıt Dorian Gray’in Portresi. 19. yüzyıl Britanya edebiyatının dâhi çocuğu Oscar Wilde’ın tek romanı. Wilde bu eserde gençlik güzelliğinin bilincinde, bu güzelliğe kendi “kutsal”ına tapar gibi hayran bir genç adamın, hayat yolculuğunda sırtladığı deneyim bohçasını, vicdanının kendine biçtiği acılar yerine, bireyciliğin kendine düşkün hazlarıyla doldurma hikâyesini anlatıyor. Vicdanının acılarının bedeninde bıraktığı izlerden kaçarak, güzelliğini korumak uğruna ruhundan vazgeçme hikâyesini. Ve portresini. Başta güzelliğinin yansımasıyken, vicdanının yansımasına dönüşen, ona kendi hikâyesini anlatırken, işlediği her bir günaha karşılık bir lekeyle Dorian’ın peşini bırakmayan portresini. Dorian Gray’in Portresi, imajlara hapsolmuş günümüz dünyası insanına ve onun, Oscar Wilde’ın Hamlet göndermesiyle, “Bir hüznün resmi gibi/Kalbi olmayan bir yüz” gibi yaşamına dair asla eskimeyecek bir klasik!

40,60 ₺ 58,00 ₺

Küresel Roman

Adam Kirsch

Küresel Roman

Çevirmen: Abdullah Yılmaz

Kategori: Edebiyat

Edebiyat eleştirmeni Adam Kirsch, Küresel Romanadlı bu hacmi küçük, fakat kapsam ve iddiası büyük çalışmasında milli edebiyat ve milli kültür anlatılarının karşısında yükselen yeni bir türü ele alıyor ve edebiyat incelemelerine yeni bir kavram armağan ediyor: Küresel roman… Peki, bir romanı küreselleştiren şey nedir? Bu sorunun cevabı için, Kirsch, küresel yazar olarak gördüğü ve aralarında kışkırtıcı benzerlikler bulduğu yedi ünlü yazarı ele alıyor: Türkiye’den Orhan Pamuk, Japonya’dan Haruki Murakami, Şili’den Roberto Bolaño, Nijerya’dan Chimamanda Ngozi Adichie, Pakistan’dan Mohsin Hamid, Kanada’dan Margaret Atwood, Fransa’dan Michel Houellebecq ve İtalya’dan Elena Ferrante. Bu yazarlar aslında belli bir yerellik içinde yaşarken, eserlerini 21. yüzyılın küresel toplumunda karşılık görecek şekilde kurguluyor ve romanı yerel deneyimin sınırlarından kurtarıp, daha fazla birbirine bağlı hale gelen dünyayı anlamanın bir yolu olduğunu iddia ediyor. Küresel Roman, edebiyat üzerine düşünmeyi seven okurlar için her bakımdan zihin açıcı bir çalışma…

35,00 ₺ 50,00 ₺

Kölelik Şiirleri

Henry Wadsworth Longfellow

Kölelik Şiirleri

Çevirmen: Tamer Gülbek

Kategori: Edebiyat

On dokuzuncu yüzyıl Amerikan edebiyatının en saygın ve popüler şairlerinden biri olarak kabul edilen Henry Wadsworth Longfellow (1807-1882), bu kitapla birlikte ilk kez Türk okuruyla buluşuyor. Yayınlandığında büyük ilgi gören ve Longfellow’un uzun edebi serüveninin en değerli ürünlerinden biri olan Kölelik Şiirleri, şairin içinde yaşadığı topluma dair kamuoyunun ezberlerini bozduğu, güçlü, duyarlı bir ses olarak yankılanmıştır. Charles Dickens’tan Karl Marx’a, Mahatma Gandhi’den Martin Luther King Jr.’a dek farklı dönemlerden, farklı ülkelerden pek çok kişi, toplumsal hak mücadelelerinde sık sık Longfellow’u saygıyla selamlamış; onun bu kitapta yer alan eserlerinden dizeler okumuştur. VakıfBank Kültür Yayınları dünya edebiyatının bu büyük ismini, şair Tamer Gülbek’in duru Türkçesiyle ve Kölelik Şiirleri’nin 1842’deki özgün edisyonuyla, yani İngilizce ve Türkçe, çift dilli olarak okurlarına sunmakta…

29,40 ₺ 42,00 ₺

Oğlunun Kaleminden Ahmet Midhat Efendi ve Dönemi

Kâmil Yazgıç

Oğlunun Kaleminden Ahmet Midhat Efendi ve Dönemi

Kategori: Edebiyat

Modern Türk edebiyatının kurucularından gazeteci, roman ve tiyatro yazarı Ahmet Midhat Efendinin hatıraları, yazarın oğlu Dr. Kâmil Yazgıç tarafından kaleme alınıp 1939’dan 1945’e kadar Tan, Marmara ve Vakit gibi gazetelerde tefrika halinde yayınlanmıştır. Ahmet Midhat’ı, yaşadığı dönemin atmosferi içinde samimiyetle resmeden bu yazıları, yeni bulgular eşliğinde Dr. Erol Gökşen bu çalışmada derliyor ve okurlara anı türünün doyurucu örneklerinden birini sunuyor. Oğlunun Kaleminden Ahmet Midhat Efendi ve Dönemi, “Küçük Ahmet”in Mısır Çarşısındaki esnaf çıraklığından “Ahmet Midhat Efendi”liğe uzanan entelektüel yolculuğuna, Rusçuk memuriyetinden Tercüman-ı Hakikat yıllarına, Hamidiye dönemindeki gazetecilik maceralarından meşhur Beykoz Yalısındaki gündelik yaşam ritüellerine ve elbette Ahmet Rasim’den Muallim Naci’ye, Nigâr Hanımdan Hüseyin Rahmi Gürpınar’a dek dönemin önemli aydınlarının yer aldığı bir anekdotlar galerisi...

54,60 ₺ 78,00 ₺

Toplu Eserler ve Diğer Hikâyeler

Augusto Monterroso

Toplu Eserler ve Diğer Hikâyeler

Çevirmen: Çiğdem Öztürk

Kategori: Edebiyat

Latin Amerika edebiyatının “Boom” kuşağının Julio Cortázar, Carlos Fuentes, Juan Rulfo ve Gabriel García Márquez ile birlikte öne çıkan figürlerinden biri olan Guatemalalı yazar Augusto Monterroso’nun (1921-2003) en önemli eserlerinden biri kabul edilen Toplu Eserler ve Diğer Hikâyeler, VakıfBank Kültür Yayınları aracılığıyla ilk kez Türkçede. On üç kısa hikâyeden oluşan bu kitap, Italo Calvino’nun deyişiyle, Monterroso’nun bize “tek bir satıra, tek bir cümleye bir hikâye sığdırma” becerisini gösterdiği çok renkli bir eser.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Devridaim

Augusto Monterroso

Devridaim

Çevirmen: Mehmet Sait Şener

Kategori: Edebiyat

Hayat deneme değil, birçok şey denememize rağmen; hayat hikâye değil, birçok şey uydurmamıza rağmen; hayat şiir değil, birçok şey hayal etmemize rağmen. Hayatın şiirinin hikâyesinin denemesi devridaimdir; evet, devridaim.” Latin Amerika edebiyatının 20. yüzyıldaki en değerli üslup dehâlarından biri olan Augusto Monterroso, ilk olarak 1972’de Meksika’da yayınlanan şaheseri Devridaim’de yalnızları, mutsuzları, şairleri, âşıkları, sokakları, evleri, dertleri, sevinçleri bir araya topluyor ve bu hikâye-deneme sentezinde, tüm yerelliği ve evrenselliğiyle insana dair olanı göz önüne seriyor. Bu mütevazı görünümlü insan ansiklopedisi, Monterroso’nun “ne kadar kısa, o kadar iyi” anlayışıyla kaleme aldığı, yüzlerce sayfalık romanlara bedel bir mikrokozmos…

42,00 ₺ 60,00 ₺

Seçme Şiirler

Percy Bysshe Shelley

Seçme Şiirler

Çevirmen: Volkan Hacıoğlu

Kategori: Edebiyat

İngiliz Romantizminin William Blake, William Wordsworth ve Lord Byron ile birlikte en değerli temsilcilerinden olan Percy Bysshe Shelley (1792-1822), kısa ve trajik yaşamına birbirinden değerli eserler sığdırırken, İngiliz ve Alman Romantizminin temalarının yanı sıra Antik Yunan ve Yakındoğu’nun kültürel birikiminden de yararlanmıştır. Yumuşak huyluluğu ve melankolik tavrıyla tipik bir 19. yüzyıl şairi portresi çizen Shelley, genel olarak yaşam, doğa ve yüce fikri etrafında toplanan eserleriyle, Matthew Arnold’ın tabiriyle, “ışıltılı kanatlarını boşlukta boş yere çırpan güzel ve etkisiz bir melek” gibidir. Ne var ki, Shelley’nin sesi, konu özgürlük olduğunda adeta bir gökgürültüsüne dönüşür. Şiirleri, özellikle de “Anarşinin Maskesi”, dünyanın en ilham verici hak savunusu eserlerinden biri kabul edilmiş; 1940’larda Gandhi aracılığıyla Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde, 1989’da Çin’in Tiananmen Meydanında ve 2011’de Mısır’ın Tahrir Meydanında özgürlük ve adalet taleplerinin ifadesi olmuştur. Shelley’den yapılan bu küçük şiir seçkisi, şair Volkan Hacıoğlu’nun çevirisiyle okurlarını selamlıyor.

33,60 ₺ 48,00 ₺

Rus Halk Masalları 1

Aleksandr Afanasyev

Rus Halk Masalları 1

Çevirmen: Laura Kochkarova

Kategori: Edebiyat

Grimm Kardeşler ve Hans Christian Andersen ile beraber on dokuzuncu yüzyılın en önemli halk masalları derleyicilerinden biri olan Aleksandr Afanasyev (1826-1871), Rus halk kültürünün ve sözlü geleneğinin yazılı kültüre aktarılmasına yaptığı katkılarla, Rus folklor araştırmalarının ve Çarlık dönemi Rus edebiyatının abidevi şahsiyetlerinden biri olarak kabul edilir. Afanasyev’in geniş Rusya coğrafyasında köy köy, kasaba kasaba gezerek topladığı altı yüzden fazla halk masalı, tıpkı Aleksandr Puşkin’in eserleri gibi, Rus halkının ruhuna ışık tutmuş, Rus entelektüellerinin halka doğru (Narodnichestvo) yönelmesine yol açan başlıca referanslardan biri olmuştur. 1855-1864 arasında yayınlanan Rus Halk Masalları adlı görkemli eserden Laura Kochkarova’nın seçip dilimize çevirdiği “Sihirli Yüzük”, “Bilge Elena”, “Uçan Gemi” gibi masallardan oluşan bu ilk cilt, Rus edebiyat ve kültür tarihinden dilimize kazandırılan ilk Afanasyev çevirisi olma özelliğine sahip…

35,00 ₺ 50,00 ₺

Bir Bulut Gibi (Seçme Şiirler)

William Wordsworth

Bir Bulut Gibi (Seçme Şiirler)

Çevirmen: Nazmi Ağıl

Kategori: Edebiyat

Dünya edebiyatının büyük ismi William Wordsworth’ün (1770-1850) doğumunun 250. yıldönümü bütün edebiyat çevrelerinde yeni çalışmalar eşliğinde kutlanırken, VakıfBank Kültür Yayınları, usta çevirmen Nazmi Ağıl’ın şairin şiirlerinden yaptığı seçkiyle Türkçedeki literatüre değerli bir katkı sunuyor. Sanayi Devriminin ve siyasi devrimlerin ortaya çıkardığı toplumsal çalkantılar karşısında Tabiat Ana’ya yönelen ve edebiyatta çevre bilincini uyandıran ilk isimlerden olan Wordsworth, insanlığın büyük çevresel sorunlarla başa çıkmaya çalıştığı –daha doğrusu, insanlığın çevreye büyük sorunlar çıkarmayı sürdürdüğü– şu dönemde hâlâ taptaze olan fikirleriyle huzur arayışının sesi olmuştur. “Yüce” ve “güzel” tanımıyla Romantizmin estetik anlayışını şekillendiren usta şairin, insanı ve doğayı çok güçlü bir vahdet hissiyle kucakladığını görüyoruz. Kısacası, Wordsworth geçmişte kalmayıp bugüne uzanabilen, bizimle bize dair meseleler hakkında konuşabilen sanatçılardan olmuştur. Dil ve üslup bakımından Wordsworth’ün en sevilen şiirlerinin derlendiği Bir Bulut Gibi, İngilizcesi ve Türkçesiyle, çift-dilli olarak şiirseverlerin ilgisine sunuluyor.

33,60 ₺ 48,00 ₺

Kör Müzisyen

Vladimir Korolenko

Kör Müzisyen

Çevirmen: Levent Özübek

Kategori: Edebiyat

On dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatının son büyük temsilcilerinden biri olan Vladimir Korolenko (1853-1921) VakıfBank Kültür Yayınları aracılığıyla ilk defa Türkiye’deki okurlarıyla buluşuyor. Rus edebiyatının pedagojik ve psikolojik bakımdan en değerli klasiklerinden biri sayılan ve birçok dünya diline çevrilen Kör Müzisyen, 1886’da yayınlandığı ilk günden itibaren büyük ilgiyle karşılanmıştır. Korolenko’nun, görme engelli küçük bir çocuğun müzikle tanışmasının ardından değişen iç dünyasını adeta kadife kalemle yazıya döktüğü bu aile hikâyesi, kırsal Rus yaşamına dair bize büyüleyici bir anlatım sunuyor. Levent Özübek’in duru bir Türkçeyle dilimize kazandırdığı Kör Müzisyen’in, okurlarına, klasiklere mahsus bir lezzet vaat ettiğini söyleyebiliriz.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Savaş Şiirleri

Wilfred Owen

Savaş Şiirleri

Çevirmen: Tamer Gülbek

Kategori: Edebiyat

Asker ve şair Wilfred Owen’ın Savaş Şiirleri, asker ve şair Tamer Gülbek’in duru Türkçesiyle tam yüz yıl sonra dilimize kazandırılıyor. Birinci Dünya Savaşı edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Owen (1893-1918), savaşta İngiltere adına teğmen rütbesiyle görev yapmış ve savaşın bitmesine çok kısa bir süre kala cephede hayatını kaybetmiştir. Owen Birinci Dünya Savaşının ve genel olarak tüm savaşların yol açtığı büyük acıları, şiir sanatının en güzel örneklerini verecek şekilde dizelere dökmüştür. Çağdaş akademi dünyası Owen’ın eserlerini savaş koşullarında savaşa dair yazılmış en çarpıcı şiirler olarak görmekte ve onun sonraki nesiller üzerindeki derin etkisini teslim etmektedir.

33,60 ₺ 48,00 ₺

Emine Semiye Kitaplığı 1: Sefalet

Emine Semiye Hanım

Emine Semiye Kitaplığı 1: Sefalet

Çevirmen: Hazırlayan: Tuğba Sivri

Kategori: Edebiyat

Osmanlı kadın hareketinin en önemli isimlerinden Emine Semiye Hanım (1864-1944), yüz yılı aşkın bir unutuluşun ardından edebiyat ve tarih sahnesinde hak ettiği yeri edinmeye başlıyor. Ünlü tarihçi Ahmet Cevdet Paşanın kızı olan Emine Semiye, ablası Fatma Aliye gibi, 21. yüzyılda yeniden keşfediliyor ve gazetelerde kalmış tefrikaları, Osmanlı’nın son yüzyılının toplumsal yapısına ışık tutan roman ve hikâyeleri, dönemin siyasetiyle yakından ilintili gazete yazıları, VakıfBank Kültür Yayınları bünyesinde Latin harfleriyle okurlarına kavuşuyor. Emine Semiye’nin bütün eserlerinin okurların ilgisine sunulmasını amaçlayan bu serinin ilk cildi Sefalet. Bu önemli roman sadece edebiyatseverler için değil, Osmanlı Aydınlanmasının toplumsal ve siyasal yönlerini kadın hareketi üzerinden anlamak isteyen bütün araştırmacılar ve tarihseverler için de eşsiz bir kaynak.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Makar'ın Rüyası

Vladimir Korolenko

Makar'ın Rüyası

Çevirmen: Karsu İlksen Fırat

Kategori: Edebiyat

On dokuzuncu yüzyıl Rus edebiyatının son büyük temsilcilerinden biri olan ve çağının en müzikal dile sahip hikâyecisi olarak nitelenen Vladimir Korolenko, 1879’da sürgüne gönderildiği Sibirya’nın Yakutistan bölgesinde Rus toplumunun en dışlanmış insanlarıyla tanışır ve edebiyatının rotasını bu kesimlere yöneltir. Bir Yakut köylüsünün dünyasını samimi bir dille anlatan ve pek çok dünya diline çevrilen uzun hikâyesi Makar’ın Rüyası (1885), Korolenko’nun söz konusu sürgün döneminin eserlerinden en bilindik olanıdır. Rus toplumunun yaşama ve ölümden sonrasına dair inançlarını dile getiren hikâye, Rusya’nın derinliklerine metafizik bir düzlemden bakarak okurlarına klasiklere mahsus bir edebiyat lezzeti sunmakta…

29,40 ₺ 42,00 ₺

Üç Hikâye: Beyaz Geceler, Polzunkov, Yufka Yürek

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Üç Hikâye: Beyaz Geceler, Polzunkov, Yufka Yürek

Çevirmen: Karsu İlksen Fırat

Kategori: Edebiyat

Rus edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin 200. doğum yıldönümü tüm dünyada kültür-sanat çevrelerinde kutlanırken, VakıfBank Kültür Yayınları da bu büyük yazarın gençlik döneminden üç dramatik hikâyeyle okurlarını selamlıyor. Dostoyevski’nin henüz yirmi bir yaşındayken kaleme aldığı Beyaz Geceler, Polzunkov ve Yufka Yürek adlı üç hikâyesi, Rusya’nın en modern ve çelişkilerle dolu kenti olan St. Petersburg’un gündelik yaşamından beslenmektedir. Bu hikâyelerin ortak özelliği, Dostoyevski’nin romancılığının gücünü aldığı canlı karakterlerin ve onların kapsamlı psikolojik tahlillerinin ilk örneklerini vermeleridir. Hiç şüphesiz, bunda, Dostoyevski’nin Nikolay dönemi Rusya’sının kentli, sıradan Rus insanının dertlerini evrensel bir dille resmedebilme becerisi büyük rol oynar. 1848 tarihli bu hikâyelerin getirdiği başarı, Dostoyevski’nin Rus edebiyatının altın çağının en önemli isimlerinden biri olmasının yolunu açmış ve dünya edebiyatının klasikleri arasındaki yerini almasını sağlamıştır.

42,00 ₺ 60,00 ₺

Kara Koyun ve Diğer Masallar

Augusto Monterroso

Kara Koyun ve Diğer Masallar

Çevirmen: Mehmet Sait Şener

Kategori: Edebiyat

Latin Amerika edebiyatının “Boom” kuşağının Julio Cortázar, Carlos Fuentes, Juan Rulfo ve Gabriel García Márquez ile birlikte öne çıkan figürlerinden biri olan Guatemalalı yazar Augusto Monterroso’nun (1921- 2003) Toplu Eserler ve Diğer Hikâyeler ile Devridaim adlı kitapları VakıfBank Kültür Yayınları aracılığıyla Türkçeye kazandırıldıktan sonra, Kara Koyun ve Diğer Masallar ile Monterroso üçlemesi tamamlamış oluyor. Kısa, gerçekten kısa masallardan ve fabllardan oluşan bu kitap, Latin Amerika kültürüne dair birçok ironik, neşeli, hüzünlü gündelik yaşam ayrıntısını okurlarına açıyor. Mehmet Sait Şener’in dilimize kazandırdığı Kara Koyun ve Diğer Masallar, Monterroso’nun şairane üslubunu ve sade anlatım tarzını bir kez daha bir arada gördüğümüz özgün bir eser.

35,00 ₺ 50,00 ₺

Son Patron

Scott Fitzgerald

Son Patron

Çevirmen: Duygu Miçooğulları

Kategori: Edebiyat

Yirminci yüzyıl Amerikan edebiyatında Ernest Hemingway ve William Faulkner ile birlikte Kayıp Kusagın temsilcilerinden biri olan ve Türkiye’de de Muhtesem Gatsby, Caz Çağı Öyküleri ve Benjamin Button’ın Tuhaf Hikâyesi gibi eserleriyle tanınan F. Scott Fitzgerald, bu sefer 1930’larda altın çagını yasayan Hollywood’da geçen bir romanla VakıfBank Kültür Yayınları’nın okurlarını selamlıyor.Son Patron,sinema dünyasının önemli fi gürlerinden biri olan Monroe Stahr’ın Hollywood’ın parlak ısıklarının ardındaki siyasi çekismelere, trajedilere, ümit ve ümitsizliklere yer veren, çarpıcı bir roman. Fitzgerald’ın 1940’taki ölümünün ardından yayınlanan Son Patron, sinematografik gücü yüksek, akıcı bir eser.

40,60 ₺ 58,00 ₺

Büyüklerle Yeniden Nasrettin Hoca

Nazmi Ağıl

Büyüklerle Yeniden Nasrettin Hoca

Kategori: Edebiyat

“Yaz alazı geçip ince ince/ve gece gündüz dinmeyen gürbüz yağmuru,/ayağının çamuruyla çıkıp gelin ce güz,/kırk yıldır ellenmeyen kırık kiremitler/arasından dolaşıp, şıp şıp damlayınca su tavan dan,/Van Gölü’ne dönünce ev ve küçük oğlu/giderek kendini gerçek bir ördek,/kalan ahali ise birer inci kefali sanmaya başlayınca/ancak ayaklanmış Hoca ve doğruca dama/çıkmış, kiremit saçak aktaracak.” (Damdan Düşen) Böyle diyor Nazmi Ağıl, büyüklere Nasrettin Hocanın fıkralarını anlattığı şiirlerinden birinde. Bu tarzın öncesi de var: Orhan Veli, Nasrettin Hoca hikâyelerini 1949 yılında ilk defa şiirleştirdiğinde oldukça ses getirmişti. O tarihten bu yana halk zekâsının ürünü olan Hocanın fıkraları şiir diliyle birçok kez yazıldı. Ünlü bilgemizin kuşaktan kuşağa aktarılagelen maceralarını bir kez de şair Nazmi Ağıl büyükler için kaleme aldı. Yüzyıllardır insanımızı gülümseten fıkraların tadı, engin bir hayal gücü ve günümüze yapılan göndermelerle katmerleniyor. Ses tekrarları, iç kafiyeler ve alışılmadık benzetmelerle Türkçemizin anlatım zenginliğini cömertçe sergileyen bu şiirleri ister yalnız başına, ister ailenizle, ama özellikle yüksek sesle okumanızı öneriyoruz.

33,60 ₺ 48,00 ₺

Ahmet Rasim Kitaplığı 1: İlk Sevgi

Ahmet Rasim

Ahmet Rasim Kitaplığı 1: İlk Sevgi

Kategori: Edebiyat

Tarih, coğrafya, gezi, gramer gibi farklı alanlarda kendine özgü tarzda kaleme aldığı 100’ün üzerindeki eseriyle geniş bir okur kitlesi tarafından bilinen Ahmet Rasim, asıl şöhretini deneme ve fıkra yazılarıyla ve hatıralarını kaleme alarak göstermiştir. Aynı zamanda İstanbul’un kültürel hayatını yazılarında işlemesi, bilhassa örf ve âdetleri eğlenceli bir sohbet havasında aksettirmesi onun iz bırakan özelliklerindendir. Bir yazarı tam olarak anlayabilmek için o yazarın kaleme aldığı bütün yazıları okumak gerekir. VakıfBank Kültür Yayınları olarak, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yılmaz Daşcıoğlu ve çalışma arkadaşlarının hazırladığı Ahmet Rasim’in tüm eserlerini basmak suretiyle akademik ciddiyeti koruyarak yayıncılığın kendine özgü bir örneğini sergilemek istedik. Külliyatın elinizdeki birinci kitabı, yazarın ilk dönem eserlerinden İlk Sevgi, Meyl-i Dil, Nâkâm, Asker Oğlu ve Belki Ben Aldanıyorum adlı kısa romanları ile başlıyor.

49,00 ₺ 70,00 ₺

E-Posta Adresiniz

Yeni çıkan kitaplar, kampanyalar ve tüm yeniliklerden haberdar edelim.

Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni’ni ve Gizlilik ve Çerez Politikası’nı okudum, anladım ve onaylıyorum.

Lütfen Üyelik Sözleşmesi, Aydınlatma Metni ve Gizlilik ve Çerez Politikası metinlerini onaylayınız!